Tüketici eğilimlerinde 2020’de yaşanacak değişimler
Tüketici eğilimlerinde 2020’de yaşanacak değişimler
Yaşadığımız yüzyılın pek çok ismi var, ancak gelecek nesiller bu yüzyılı arz ve talebin çığ gibi büyüdüğü bir çağ olarak anımsayacak. Dünya genelinde insanlar daha iyi, daha konforlu, daha modern yaşamak, daha iyi giyinmek, yemek içmek, gezmek, eğlenmek vb. istiyor. Teknoloji ve iş dünyası da bu inanılmaz talebe hızlı yanıt vermek için inovasyon, tasarım, üretim ve pazara sunma yeteneklerini geliştirerek daha çok arz yapmaya yönelmiş durumda.
2020 yılında tüketicilerin hangi karakteristik özellikleri sergileyeceği merak konusu. Çünkü 2020 yılının tüketici eğilimleri iş dünyasının yol haritasını bir anlamda belirleyecek. Ford’un yaklaşık 8 yıldır yayınladığı tüketici trend raporlarının 2020 yılına ilişkin verileri de bize gösteriyor ki bireylerdeki güvensizlik, içe kapanma ve yalnızlaşma olgusu giderek artıyor. Rapor, sürekli değişen bir dünyada kurumlara, markalara ve çevrelerindeki insanlara güven konusunda sıkıntı yaşayan tüketicilerin şirketlerin doğru şeyi yaptığına inanmak istediğini ancak bunun için net sebeplerin kendilerine sunulmasına ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.
Amerika, Asya, Avrupa ve Orta Doğu’da 14 ülkeyi kapsayan küresel araştırmada öne çıkan tüketici trendleri şöyle:
- Bireylerin yalnızlık duygusu artıyor: Yalnızlık, küresel boyutlara ulaşan ve özellikle genç kuşakta yaygın bir salgına dönüşmüş durumda. Z kuşağının yüzde 62’si “Sık sık kendisini yalnız hissettiğini” söylüyor.
- Güven kaybeden markaya tekrar güvenilmiyor: Tüketiciler şirketlerin doğru şeyi yaptığına inanmak istiyor ama bunun için perdenin arkasını da görmesi gerekiyor. Yetişkinlerin yüzde 67’si bir kez güvenini kaybeden markanın tekrar kazanmasının mümkün olmadığını söylüyor.
- ‘Değer bazlı marka’ önem kazanıyor: Markaların ürün bazlı bir anlayıştan çıkıp değer bazlı bir anlayışa geçmesi bekleniyor. Bununla birlikte satın alma davranışlarında bu etki görülmüyor. Yetişkinlerin yüzde 59’u markanın değerlerinden çok satın almanın uygunluğuna göre karar verdiğini belirtiyor.
- Çevreci yaklaşıma güvensizlik devam ediyor: Tüketiciler tüm dünyada iklim değişikliği konusunda endişeli ancak bu harekete geçtikleri anlamına gelmiyor. İklim değişikliğiyle mücadele için davranışlarında herhangi bir değişiklik yapmayanların yüzde 64’ü bir fark yaratacaklarına inanmadıklarını söylüyor.
- 2. el ürün kullanımı artıyor: Sofistike ve alışveriş meraklısı kesimde yükselişe geçen bu hareketle birlikte moda, elektrikli aletler, elektronik, ev eşyaları gibi alanlarda kullanılmış eşyalar yeniden hayat kazanıyor. Yetişkinlerin yüzde 60’ı beş yıl öncesine göre kullanılmış ürün almaya daha açık olduğunu belirtiyor.